Falconer grubunun temeli 1999'da atılmış ama grup üyelerinin hepsinin müzikle daha öncelere dayanan tecrübeleri var. Kuzey Avrupa ülkeleri (Nordic) artık metal müziğin bozulmadan üretildiği yer olmaya başladı, Falconer'de onlardan. İsveç'ten. Grubu dinlemeye başladığınızda etkisi bir anda başlıyor ve hiç bıkmadan dinlemek istiyorsunuz. Bunun ana kaynağı Mathias Blad'ın opera temelli muhteşem vokali, parçalarda dinmek bilmeyen canlılık ve melodik yapının çok iyi kaynaştırılmış olması. Ayrıca makul ölçülerde sert.
Açılışı yapan "Upon The Grave Of Guilt" albümün hızı ve melodik yapısı hakkında bilgi vermeye başlıyor. Son derece berrak bir vokal ve müzik yapısını hissetmeye başlıyorsunuz. "Heresy In Disguise" başladığında kendinizi 80 li yılların metal parçaları içinde buluyorsunuz ama parça içindeki değişiklikler sizi başka zamanlara da götürüyor. "Wings Of Serenity" ve "A Quest For The Crown" albüm konseptine uyan yine olumlu özellikler gösteren melodik yapılı parçalar. "Mindtraveller" parçaların hepsinin çok iyi olduğu albümün bence en mükemmel parçası. Vokali ve müziği ile bence bir klasik. Aralarda denenen gitar sololarda grubun müziğe hakimiyetinin en güzel kanıtı.
Sonraki parçalar aynı kalitede devam ediyor. Hepsi 80 li yıllarda heavy metalin en kaliteli ürünlerini verdiği zamanın mahsüllerini hatırlatıyor, belki de çok çok daha iyilerini...Özellikle "Substitutional World" kesinlikle diğer bir klasik. Son ve albümün bonus parçasını kendi dilleri ile söylüyorlar ve tamamı ile yöresel müzikleri ile rock etkisi altında.
Falconer'in bu ilk albümü daha sonra çıkardıkları albüme göre biraz daha zayıf kalmasına rağmen bence içerik ve müzik olarak beş yıldızı, hatta çok daha fazlasını hak ediyor. Önemli olan kalıcı olup bu çalışmaları devam ettirebilmek. Almamış olanlarına önerim ne yapın edin bu albümü bulun ya da en azından internetten bir kaç parçasını indirmeye çalışın , çünkü uzun zamandır böyle albüm yapılmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder