19 Ağustos 2012

Helloween - Rabbit Don't Come Easy (2003)

Helloween 2000 yılında çıkardığı çok başarılı albüm "The Dark Ride" sonrası yani albümü ile tekrar "Rabbit Don't Come Easy" aramızda. Gitarda Roland Grapow yerine Sascha Gerstner gelmiş, davulda da albüm sonrası Stefan Schwarzmann kadroda ancak albümdeki parçalarda Mikkey Dee ve Mark Cross damgası var. Michael Weikath ve Markus Grosskopf kuruluşta olduğu gibi hala Helloween'in temelini oluşturuyorlar. Andi Deris 1994 yılında geldiği grupta artık en önemli besteci ve söz yazarı olarak devam ediyor. Bu albümde parçaların çoğu onun.

Albümde Bonus parçası ile birlikte toplam 13 parça var. Genel olarak parçalarda power metal tarzından fazla sapma olmamasına rağmen gitar ve davuldaki kadro değişiklikleri albümün sanki biraz daha dijitalize ses ile çıkmasına neden olmuş, vokal belki de albümde Andi'nin etkisinin çok fazla olması ile daha ön plana çıkmış. Bununla beraber bazı parçalarda yaşanan sertleşme hakikaten ileri boyutta. Bazen heavy metalin en sert örneklerine bile rastlayabiliyorsunuz.

Albümün orijinal Cd'sinde kapak açıldığında size pis pis bakan çıktığı şapkayı kesmiş bir tavşan var, ayrıca her albümde olduğu gibi her parça için çizilmiş resimler var. İçinde mutlaka Helloween'in simgesi bal kabağı şeklinde kafası olan kişinin bulunduğu resimler, albümdeki parçaların konusunu kısaca özetliyorlar.

Açılış parçası "Just A Little Sign" olağan yavaş girişli Helloween introsu ile başlıyor, bu sefer intro ayrı bir parça değil ve çok daha kısa sürüyor. Albümün iddialılarından olan bu parça ile açılışın yapılması Helloween'in hemen hemen tüm albümlerinde denediği bir yol. Hız,tempo ve vokal klasikleşmiş 1994 sonrası Helloween tarzını tamamen yansıtıyor. Arada yeni gitarist Sascha'nın attığı sololar oldukça değişiklik katmış. "Open Your Life" başlangıcındaki gitar kısımları ve daha sonra değişiklikler gösteren vokalleri ile ilgi çekici bir çalışma. Nakarat kısımları da önemli yer teşkil ediyor.

promo

"The Tune" oldukça gaza getirici ve marş temposunda devam eden kendi içinde çok fazla değişimlere uğramayan, bazı kısımları koro halinde söylenen tam bir power metal çalışması. Son kısımlarında Michael ve Sascha tarafından uzun uzun gitar sololar atılıyor ve parçanın gücüne güç katıyor. "Never Be A Star"ın sözlerini kendileri için mi yazdılar bilmiyorum ama hiçbir zaman yıldız olamayacaklarından ve büyük olmanın çokta önemli olmadığından bahsediyor. Bizler kimsek onlarız, hiçbir zaman star olamayacağız sözlerinin arkasından gelen konserlerde kaydedilmiş tezahuratlar parçayı etkileyici bir hale getirmiş.

"Liar" başlangıcında o kadar hızlı bir tempoya bürünüyor ki sanki bir an Overkill parçalarından birini dinliyor gibi hissediyorsunuz. Parçanın vokal tarzına,gitar sololarına ve müzik temposuna bakınca power metalden thrash metale kaymış olduğu kesin. Helloween'in bu tür bir çalışma yapması hala metal ruhunun sürdüğünün ve eskiden yapılanların hala güncel olabileceğinin en açık kanıtıdır.

Albümü ilk kez dinlediğimde en çok ilgimi çeken parça "Sun 4 The World" idi. Albümün en kısası (3.55) ve başlangıcı doğu kültürü etkisinde bir girişle yapılıyor. Sonrasında davul ve bas gitar etkisini göstermeye başlıyor. Leif diye 40 milyon yıl önce yaşayan bir çocuktan bahsediyor. Bu seçilmiş çocuk daha sonra dünyanın güneşine dönüşüyor!

"Don't Stop Being Crazy" albümün duygusalı, son derece sade bir şekilde yorumlanıyor. Andi Deris kendi parçasında vokalini de en iyi şekilde sergiliyor. İnsanlar değişse bile içindeki hisleri kaybetmemek gerektiğini ve hayallerin gerçekleşebileceğinden bahsediyor. Her albüme böyle bir tane lazım.
"Do You Feel Good" elektronik bir başlangıcı olan sonrasında power metal tarzına dönüşmeye çalışan, zengin olmayı kafasına koymuş ve bunu başarmış eski sevgilinin arkasından yazılmış bir parça. Kötü bir parça değil ama içindeki tarz hareketlilikleri insanın biraz kafasını karıştırıyor.
"Hell Was Made In Heaven" sanki Metallica'nın eski günlerinde yazılmış bir şekilde sert başlıyor sonrasında power metal çizgisine oturuyor. Albümün en iyi parçalarından, Keeper zamanındaki yapıyı hatırlatıyor.
"Back Against The Wall" albümün sert parçalarından biri. Mistik bir havada açılıştan sonra sertleşen yapı çok etkili. Vokal başladığında o mistik yapı geri dönüyor ama vokaldeki sertleşme de çabuk başlıyor. Aradaki gitar soloların sertliği yüzünden power metal demek yetersiz bu parça için, tam bir heavy metal parçası.
"Listen To The Flies" ile Helloween tarzına tekrar dönüyor. "Nothing To Say" önceki albümlerde olduğu gibi yapılmış uzun (8.27) parçalardan ve son parça. Ama daha önce yazılmış uzun parçaları hatırlatmıyor. Yapısı biraz rock&roll, biraz blues, biraz reggie, biraz heavy, biraz slow..Hepsi bir arada. Albüme eklenen bonus parçası "Far Away" oldukça hızlı yorumlanan klasik bir power metal çalışması.
Neredeyse 20 yıldır müzik dünyasında olan Alman grubu Helloween bu albümde de istikrarını fazla bozmuyor. 3 sene sonra çıkardıkları bu albüm ile yine onlardan bekleneni veriyorlar. Ayrıca albüme ekledikleri değişik motifler ve yeni kadro müziklerinin daha detaylı olmasına imkan vermiş.

Devamlı dinledikçe içinde çok daha fazla detaya ulaştığım bu albüme kesinlikle artık 5+ yıldız veriyorum ve en baba albümlerim arasına gururla ekliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder